TÜM YAZILARI

Hareket Gazetesi

Dolu dizgin ufka doğru
Meslek odalarını da kazanmalıyız
Her çocuğunuz için bir ağaç dikin
Yol olursa kötü olur
İlkeli ilişkiler ikili ilişkiler
Her 3 mayıs'ta daha ileri
Ahtopotun en güçlü kolu
12'ye çeyrek mi var ?
Birer birer vurulsak da
Tam demokrat,  toplumcu, hukuk devleti
Sevr'in altyapısı hazırlanıyor !
Ormanlarımız yanmasın
Türk Boğazları yeni tüzük tasarısı
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (1)
Liberalizm - Toplumculuk - MHP (2)
Biz bir halk hareketiyiz
Teşkilatların yapılanması hakkında

Seçim kapıda

Aday tespitleri
Nicelik değil nitelik
Kim ayrıldı ise o birleşsin
Son 20 yılın vurgun tefrikası (1)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (2)
Son 20 yılın vurgun tefrikası (3)
30 eylül mali miladı
Faziletin iki yüzü
Ortalık toz duman
Büyük devlet olmak için
İyi ki MGK var
Aliyev ve Bakü-Ceyhan
Şayet...
Ekmek bıçağı ve başörtüsü
Aday olunuz
Böyle zamanlarda
Kirli ellerle olmaz
Şarkılarda ki erozyon
Selam olsun !
Katil'i unutmayın !
Bu kadar basit !
Demokrasi ve merkez yoklaması
Şimdi daha çok okumalıyız
Eyalet modeli mi, Türk Birliği mi
Barış için yürümek
Siyasetten...

Mutluluklara düşen gölgeler

HAREKET GAZETESİ YAZILARI

 
ŞARKILARDAKİ EROZYON


04 / 12 / 1998

Şarkı sözlerinde ve kliplerde salgın haline gelen cinsellik Türk toplumunun aile yapısını tehdit edecek boyutlara ulaştı.

Bu işlerin başlangıcına tam bir sınır koymak, “daha öncesinde hiç örneği yoktu” diyebilmek mümkün değil. Ama bu furyanın, Türk pop müziğinin ünlü ismi Sezen Aksu’nun önceleri imalı, sonrasında alenen cinsellik içeren şarkı sözleri ile başladığını söyleyebiliriz.

Sesini ve yorumunu çokça beğendiğimiz, bir çok eski şarkısını da hislenerek dinlediğimiz, birçok beste, güfte ve yorumları sebebiyle esasında müzisyenliğini takdire şayan bulduğumuz bu hanımın, bir dönemden sonra hem yaşantısında hem de şarkı sözlerinden ciddi bir arsızlaşma olmuştur.

Vokalistlerinin ve başka birçok genç sanatçı adayının elinden tutup müzik dünyasına kazandırması onun sonraki kuşaklar üzerindeki etkisini artırmış, hatta Türk pop müziğinde bir Sezen Aksu ekolünden sözedilir olmuştur.

Boynuz kulağı geçer...

Sözünü ettiğimiz sonraki kuşaktan bazıları müzik kabiliyetleri açısından, ama neredeyse tamamı arsızlık ve hayasızlık açısından Sezen’i gerilerde bırakmıştır.

Hatta adından şarkıcı diye sözetmek dahi mümkün olmayan birçok insan iğrenç şarkı sözleri ve bir o kadar iğrenç kliplerle TV’lerin müzik magazin programlarından küçücük çocuklarımızın odalarına girmiş, körpe dimağlarında ise kimbile ne tahribatlar yapmıştır.

Bu iş artık uyuşturucu kadar tehlikeli bir hal almıştır.

Komşunuzun misafir geldiği bir günde küçük çocuğunuz evin içinde “yakalarsam .....” diye bir nakaratı mütemadiyen söyleyip koşuştururken yüzünüz utançtan kızarır da daha çok dikkat çekici bir hal almasından endişe ettiğiniz için olaya müdahale dahi edemezsiniz.

Daha iğrenç olanlarını burada yazamadığımız için vahameti yazabildiklerimizle anlatmaya çalışıyoruz. Yoksa, günümüzdeki kötü örnekler herkesin bildiği gibi çok fazla ve çok daha fahiş.

Mesela;

Ruh bozukluğunun ilk belirtisini “bandıra bandıra ....” nakaratlı şarkısında veren Yonca Evcimik’in şimdilerde müzik kanallarında saatbaşı yayınlanan pornografik klibinin şarkı sözleri de sadece cinsellik üzerine ve argo.

Aslında pop türünün neredeyse bütün kliplerinde -bizce kadını aşağılayan- pornografik görüntüler var.

Şarkı sözlerinde ise bazan bütün öykü cinsellik üzerine. Olmayanları da araya bir iki satır sıkıştırmadan edemiyor.

Giderek meşrulaşıyor.

“Hücum Marşı” ile seks!

İpin ucu nasıl koptuysa itin biri, soyunu itelediğimin biri, Hücum Marşı’na abuk sabuk şeyler yazmış ve iğrenç görüntülerden oluşan bir de klip yapmış.

Bu hakaret cezasız kalmayacaktır eminiz.

Bu milleti aşağılayan herkes ve her kurum buna bir bedel ödeyecektir. Erken ölüp kurtulanlara yetişemedik diye üzüleceğiz.

Şuurlu mu, şuursuz mu?

Bunca rezilliğin kendiliğinden geliştiğini düşünmek biraz safdillik olur.

Biliyoruz ki “kültür emperyalizmi” denilen şey budur. Aslında, kültür emperyalizmi içeriği çok geniş olan bir kavramdır ama bu hadise de kültür emperyalizminin bir ünitesidir.

Ismarlanmıştır.

Haliyle uygun insanlara ısmarlanmıştır.

Ve fakat, birçokları da karakter zaaflarından ötürü bu kervana katılmışlar, sömürgecilerin gönüllü birer savaşçıları olmuşlardır.

Gelecek nesillerde böyle yaşayanlar ve böyle davrananlar daha çok varolacaklar gibi görünüyor.

Ama, aile kavramının çöktüğü batı toplumlarında diğer toplumsal değerlerle birlikte kişiye ait insani değerler de birer birer yokoluyor. Tatminsizlik mutsuzluğu da beraberinde getiriyor. Uyuşturucunun yaygınlaşması da işte bu yokluklardan kaynaklanıyor.

Ve fakat, uyuşturucunun da mutluluk yerine sefalet ve ölüm getirdiği herkesin malumudur.

Batı işte böyle bir çıkmazın içindedir. Buradan kurtulmak için de aile, devlet ve millet kavramlarını devlet eliyle yeniden yeşertmenin gayretindedir.

Kendisi için bunu isterken, dünya dengelerinde rakip gördüğü devletlere ve milletlere de aksine bu yoz kültürü ihraç etmek gayretindedir.

Sanatın bütün dallarında ve şimdilerde şarkılarda salgın haline gelen ahlak erozyonunun sebebi budur.

Biz bunu biliyoruz ve bu oyuna gelmeyeceğiz.

Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin !




 

A S A M  B Ü L T EN

U F U K  Ö T E S İ